29 Ağustos 2010 Pazar

boktan

her şey yarım yamalak gerçekten de
yaşamak için unutmak; unutmak için yaşamak

24 Ağustos 2010 Salı



hold my heart like a hot potato,
push the clock for an hour later.

22 Ağustos 2010 Pazar

-I'm exhausted, I'm going to wake up now.

normalde beni çıldırma noktasına getiren bazı şeyleri kabullenişim rüyalarda başlıyor. bir şeyler hakkında yanıldığımı anlayışım mesela, gerçekten özlediğimi veya. uykusuzluk çektiğim üç geceden sonra yine öyle, deli saçması bir rüya gördüm, uyandığımda şaşkındım biraz. ama galiba benim zamanlamalarım hep yanlış. of neyse. küçük iskender "hüzün hastası bir hayvansın" diyor ya şiirinde hani. ben artık biraz ara vereceğim bir şeylere. gerçekten yoruldum.

20 Ağustos 2010 Cuma

aslında ben her zaman böyle can sıkıcı değilim. aslında ben de eğlenceli olabilirim, hayal kurabilirim, ve onları gerçekleştirmek için umut biriktirebilirim. ama öyle yapayalnız hissediyorum ki bazen, bunların hiçbir önemi olmuyor. o zaman en iyimser halim, sokakta yürürken kendini rüya gördüğüne inandırmaya çalışıyor. evet, yalnızlık gerçekten de zekayı, mizah duygusunu, direnme gücünü, hatta hayalleri bile yeniyor. buraya yazıp sildiğim her cümlenin nedeni de o; anlamsızlaştırıyor çünkü. kime ne anlatabilirim ki, kahramansız bir hikaye benimki. ne yazık ki şu an kendimi bir böcek kadar bile hissetmiyorum; benden de aşağılık bir yığın insan yüzünden.

19 Ağustos 2010 Perşembe

15 Ağustos 2010 Pazar

aynı anda aynı sessiz geceye doğru
içim sıkılıyor demişizdir.

olamaz mı? olabilir...