29 Eylül 2009 Salı

my ship isn't pretty

sanırım oldukça boktan bir hayatım var. sanırım derken; bunu sırf kelimenin hafifletici özelliğinden dolayı kullanıyorum aslında. yoksa son derece eminim (hehe, aslında bu yaptığım da oldukça boktan). bütün her şey bi de "uyuşturucu" gibi arkadaşlarla birleşince, gerçekten içinden çıkılamaz bir hal alıyor olay. arkadaşlarım uyuşturucu gibi, şu yüzden; bana kendimi iyi hissettirebiliyorlar, fakat ertesinde çok acı bir şekilde yüzüme vuruyor ki bana zarar veriyorlar, ve onları sevmiyorum. onları sevmek için bir neden arıyor, bulamıyorum. çok boktan. hakikaten... galiba başka arkadaş edinecek enerjim olmadığı için takılıyorum öyle hala, bir de "şu kadar yıldan beri tanışıyoruz, arkadaşlığımız eskiye dayanıyor" saçmalıkları var. ama herkesin bildiği de bir şey var ki ben onlar gibi değilim... denemedim değil, sadece olmuyor işte.

yani kısacası, mutsuzum, mutsuzum, mutsuzum... şu günlerde hayatımda yolunda giden hiçbir şey yokmuş gibi. -muş gibi derken, bunu da sırf hafifletici olduğundan söylüyorum. favori kelimelerim bunlar hep işte. yoksa gibisi mibisi kalmadı. böyle bunalım takılmaktan da çok sıkıldım, ne yapmalı bilmiyorum. yorgunum. hem de çok yorgunum be...

arayan soran da yok. buralar sessizlikten, yalnızlıktan geçilmiyor.

2 yorum:

  1. daha yazmayacak mısın arkadaşım?

    başlığındaki şarkı var ya çok feci, mesela o çatalsa ben de pilavım ve her lokmada bir parçam dökülüyormuş gibi gibi

    YanıtlaSil
  2. biliyorum, ben de bayat bir ekmek parçasıyım ve dinlerken ufalanıyorum gibi mesela. mutlaka ki yazacağım.

    YanıtlaSil