30 Kasım 2009 Pazartesi

bayram

her zamanki gibi sabah erkenden kalkış, köye gidiş. ilk defa kuzenlerim bayram namazına gitmek yerine uyuyor diye komikçe söylenen sesin yokluğu, ilk defa eksik yapılan geleneksel bayram kahvaltısı. bayramlaşırken herkeste, en çok babannemde dile getirilemeyen o burukluk, ilk defa öperken yanağımı gıdıklayan sakalları özlemek.. çocuk gibi hissedememek.. ilk defa bayram harçlığının azlığı üzerine şaka yapılmaması, gülüşünün hiç duyulmayışı.. durduk yere bir sürü şey hatırlamak, her önünden geçişte gözlerin sürekli vitrindeki fotoğrafına ilişmesi. diğer odadan konuşma sesleri gelirken sürekli şimdi o da söze girecekmiş hissi.. ilk defa köyün o şimdiye kadar hep ürkütücü bulduğum ve göz ucuyla bakıp geçtiğim mezarlığına gitmek.. toprağına çiçekler ekmek, onları sulamak.. orayı artık benimsemek, sevmek.. amcamın bi sigara yakması, sonra bi an gelip hepimizin susması, sessizce çiçeklere bakması.. babannemin uzağa bi köşeye çekilmiş dua etmesi.. ve yavaş yavaş artık dönmeyeceği fikrine alışmak.. işte böyleydi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder