17 Temmuz 2010 Cumartesi

kırmızı ojelerimi sürdüm. bir filmim var, kocaman adamla küçük kızın aşkını anlatan. dünyanın en güzel şarkısını dinliyorum şu an. ben kendimi bildim bileli mutsuzum, sorun değil. bugün her şeyin, herkesin, unutulduğunu konuştuk. bunu hep biliriz. geciktirmek isteriz ki, anlamlı olsun yaşadıklarımız. gerçekler soğuk değil; ılık, biraz da ıslak... hepsine dayanılıyor. zaman geçtikçe, biraz kuruyor. bir kez daha söylemeliyim, her şey unutuluyor. güzel şeyler de oluyor tabii. onları hatırlamak, hayattaki en büyük molamız bazen. yine güzel şeyler olacak. bir ihtimal, giderken acıtacak, diğer ihtimaliyse bilmiyorum. gerçekten özgür hissetseydim kararlarım nasıl, ne kadar değişirdi merak ediyorum. keşke bir sigaram olsaydı. biliyor musun, şu an, 17 temmuz cumartesi saat 1i 20 geçe, her türlü çılgınlığı yapmaya hazırım, yeter ki biri bana benimle gel desin. sanırım kafam güzel biraz. sabah olduğunda korkmaya devam edeceğim. bir de özlemeye. ama artık faydası yok. artık kimseyi suçlamıyorum hiçbir şey için. sadece, bazı şeyleri düzeltmeye çalışmak saçma. bazı şeyler düzelmez. zaman geçer. unuturuz. unutup iyi olacağız yine. arada bir hatırlayıp iç çekeriz belki, o kadar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder