18 Mart 2014 Salı

dunyanin binbir turlu derdinin, tasasinin, trajik olaylarinin, olumlerin kalimlarinin ve bitmek bilmez mantiksizliginin arasinda, 23. yasimi nasil yaktigimin hikayesi eminim cok komik gelecek yillar sonra. az once evin arka tarafindaki parkta oturmus sigara icerken hayat cok basit aslinda diye dusundum bilmiyorum kacinci defa. nefes aliyorsun, adim atiyorsun, arabadan iniyorsun, bir kapiyi aciyorsun, seviyorsun, unutamiyorsun, unutuyorsun, mutlu oluyorsun, uzuluyorsun, o sarkiyi tekrar aciyorsun, veya artik hic dinlemiyorsun, nefes aliyorsun, geciyor sonra, hepsi geciyor sonunda. fakat benim yaptigimi yapmaman gerek, dudurp durup dusunmemen, tek basina oturdugun o bankta kendininkiler cok hafifmis gibi bir de onun ne dusundugunu kestirmeye calismaman gerek. naparsan yap zaman durmayacak. gercekten bu oldu mu? sorusunu sormayi birakman gerek. her gun yeniden mi ispatlayacaksin, oldu iste. yasanmamis anlarin yuku her seyden daha agir aslinda. hayali kurulmus ama yasanmamis. oldu iste. hepsini tasimayi goze aldik beraberce. neden diye soruslarin, ne kadarini anladigin, anlamadigin onemli degil. anlamak zorunda degiliz, zaten bir sey anlayacagimiz da yok. keske ben de biraz kaderci olabilseydim. keske.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder