3 Temmuz 2014 Perşembe

hayalkirikligina ugramaktan yoruldum. canim sikiliyor cunku kimseye guvenemiyorum. canim sikiliyor cunku dunya uzerinde tek bir kesinlik bulamiyorum yine. (tusdata fasikulleri de bi yere kadar.) zamandan ve mekandan bagimsiz, asla degistirilemeyecek bir sey. donup de elini uzattiginda orada olacak ve sana seni hatirlatacak bir sey. bu sinir bozucu dusunceyi nasil edindim bilmiyorum, tek bildigim, bir iki yil once mehmet gunsur'un o hikayesini okudugumda yillardir ifade edilmeden icimde duran bir seyi, birden karsimda buluverdigim. arada bir aklima takiliyor hala. "ariyorsan, tek bir seyi bulman yeter. tek bir kesinlik yeter." sonra bir de sey var, kings of convenience soyluyordu hani, "Unlike me, you've looked for things that could be found." mantikli tabi, insan bulmak icin arar genelde cunku, ya da mesela gelecegini bildigi icin bekler. (If love is setting a place at the table for someone who is never coming home, I think I'll pass.) aksi halde tatli yaz aksamlarini cehenneme ceviren super bir sihirli degnek sahibi olur cunku. neyse. bu ara les gibi film izlemeye basladim. bazen kafami uzun sure bir seylerden uzak tutabilirsem buna alisirmisim ve bir daha dusunmezmisim gibi geliyor. uzun sure uzaklasamadigimdan beceremiyorum ben. zihnimi mecburi olarak surekli kullanmak zorundayim ve illa ki gitmemesi gereken yerlere gidiyor. yani boyle acikliyorum kendime durumu. sonra olasilik disi seyler beni cok rahatsiz ediyor. asla guzel piyano calmayi ogrenemeyecegim veya belki birini hic goremeyecegim fikri. birden cokuveriyor. onumdeki olasiliklar birden sonsuz olmayiveriyor iste, ama hayat gittikce daralan bir yol diil ki, olmamali.. oysa yola baktigimda tek gordugum, artik orada olmayan seyler. ahh bunlar hep bahaneler. yine atesin etrafinda donup duruyorum ve atesten bahsetmemek onu daha az gercek yapar saniyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder