24 Haziran 2015 Çarşamba

oyle kisir bir zamandan geciyorum ki, guzel cumlelerim yok, herhangi bir heyecanim yok, ve guzel muzikler, sevdigim insanlar da yok yanimda. hem ac gibi, gordugum her alintiya filan bana her an hayatin anlamindan bahsedebilirmis gibi saldirir haldeyim bu ara. komik. dusunmek istiyorum. belki ilk defa, dusunmemekten daha da fazla. baska hicbir isle mesgul olmadan, dusunmek. okumak. dinlemek. zihnimde bir yerden cikip, bir yere gitmek istiyorum.

bu ara yavas yavas anliyorum degistigimi, degisiyor oldugumu. gecmise bakip hayiflanmak, artik hicbir manasi olmayan tarihi gecmis ihtimalleri, oteki hayatlarimizi dusunerek uzulmek sacma geliyor mesela. bunu ifade etmeye calistigimdaysa, beklenmedik bir sekilde yanlis anlasildim ama ne yapalim, bunu kavrayabilmek icin de fazlaca uzulunmesi gerekti benim acimdan. onumuze bakmaliyiz. baska caremiz de yok. su an hic yok. yapilacak oyle cok sey var ki. buna vaktimiz yok. hem artik biraz utanc verici degil mi butun bunlar.. bugun aklimdan bunlar gectiginde sunu dusundum ardindan: sanirim supheciligimi annemden, israrciligimi ve prensipli olmayi ise (en azindan level 1 prensiplilik diyelim) babamdan aldim.

kendime guzellik yapip (ya da uykumdan mi calip) radiohead dinledim butun aksam. cok ozlemisim, haberim yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder